Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Özgür Kemal, koronavirüs ile ilgili açıklamalarda bulundu. Covid-19 virüsü, Corona virüs ailesindendir. Hepimizin bildiği üzere tüm dünyada ciddi bir pandemi yaptı. Hayat tarzımız, alışkanlıklarımız, işimiz, okulumuz vs. kökten değişti. Hayatımız bir anda anormalleşti. İki ay sonra yavaş yavaş hasta sayımız azalmaya başladı.
Peki normalleşiyor muyuz?
Yukarıda belirtildiği üzere son günlerde hasta sayımız ve ölüm sayıları azalmaya başladı. Bu da bir iyimserlik havası estirdi. Bir süredir kapalı olan AVM'ler ve berberler açıldı. Yani normalleşiyor muyuz? Net olarak söyleyeyim. Bildiğimiz anlamda normalleşmiyoruz.
Peki nasıl normalleşiriz?
Bu sorunun cevabı biraz uzun.Hastalık bir virüs hastalığı ve maalesef tedavisi yok. Kullanılan ilaçlar birebir tedavi değil. Bir kısmı destekleyici tedavi, bir kısmı bağışıklığı güçlendirici, bir kısmı da başka virüslerde etkili olan ve coronavirüse karşı kısmi etkisi olan ilaçlar.Gelelim sorunun cevabına. Normalleşmemizin iki yolu var. Birincisi, çok etkili bir ilaç bulunması, yani bu virüse özgü, etkili ve yüzde 90'ların üzerinde başarılı bir ilaç bulunması. İkincisi ise bağışıklık gelişmesi. Bağışıklık gelişmesi demek vücudumuzda virüse karşı antikor oluşturması demek. Bunu kabaca şu şekilde anlatabiliriz. Düşman ülkemize saldırıyor. Fakat askerlerimiz düşmanı ilk etapta tanımıyor. Düşman ülkemizde serbestçe geziyor ve hastalık oluşuyor. Sonra hastalığı askerlerimiz tanıyor ve bu sırada düşman o kadar çoğalmış oluyor ki, düşmanı yenmek için kendi ülkemizi de yakıp yıkmak zorunda kalıyoruz. Yani vücuda hasar veriyoruz. İlk etapta düşmanın tanınması için bir belirtece ihtiyaç var. Belirteçin adı antijen. Bağışıklık gelişmesi ise kabaca şu demek; Antijene karşı (virüse karşı) antikor oluşması. (Değindiğim gibi bu kabaca bilgi, antikor birçok bağışıklık yönteminin birisidir) Antikor oluşunca askerlerimiz düşmanı ülkemize girer girmez bir şekilde tanıyor ve etkisiz hale getiriyor.
Peki, bağışıklık nasıl gelişir?
Bunun da iki yolu var. Birincisi hastalığı geçirmek. Hastalığı geçirip bağışıklık kazanmak mümkün. Tabi bu yolun ciddi sorunları var. Bunlardan birisi ve en önemlisi ölüm riski. Ölüm riskini, vücutta kalıcı hasar bırakan komplikasyonlar izliyor. Akciğerin fibrozisi (sertleşmesi), kalıcı kalp ve böbrek problemleri, nörolojik problemler gibi? Yani bu yol son derece riskli bir yol. İkincisi ise aşılama. Aşılama (eğer aşı bulunabilirse) hızlı bir şekilde antikor gelişimini sağlayarak bağışıklık kazandırıyor. Ama, maalesef aşımız yok ve yakın zamanda da olmayacağa benziyor, hatta en kötü senaryoyu ele alırsak, iyi bir aşı iç hir zaman bulunamayabilinir.
Sonuç olarak koronavirüsten kurtulmanın en önemli yolu bağışıklık kazanmak. Dolayısı ile yavaş yavaş tüm ülke enfekte olmazsa, veya aşılanma olmazsa bu hastalığın tamamen bitmesine imkan yok.
Burada bağışıklık ve bulaş ile ilgili ufak bir ayrıntıdan bahsetmek istiyorum. Gerçi bugün için bu anlatacaklarım, Türkiye için son derece erken. Ama şunu söylemekte fayda var. Hastalık geçirenleri yani bağışıklık kazananların sayısı arttıkça hastalığın bulaşma ihtimali azalır.
Bunu şöyle anlatmaya çalışayım. 100 kişilik bir toplum düşünelim. Her biri 5 kişiden oluşan 20 hanede yaşasınlar. Toplumda bir tane hasta olsun. Bu durumda çeşitli senaryolar var.1. Toplum serbest bir şekilde dolaşırsa bu bir hasta, 100 kişiye de hastalık bulaştırır.2. Toplumda sokağa çıkma yasağı gibi bir kısıtlama olursa, bu durumda yakın çevresi yani aynı evde yaşadığı 5 kişi hasta olur. Fakat bu 5 kişinin yani toplumdaki enfekte kişilerin tamamı iyileşmeden kısıtlama yani sokağa çıkma yasağı ortadan kalkarsa yayılım devam eder. 3. Diyelim ki toplumun 50 kişisi hastalığı geçirmiş ve bağışıklık kazanmış olsun. Bu durumda bir kişi hasta olsa maksimum 50 kişiyi enfekte edebilir. Toplumdaki bağışıklık geliştiren kişilerin artışı hem olası hasta sayısını azaltacaktır, hem de bulaş ihtimalini istatistiksel olarak azaltacaktır. Sonuç olarak bağışıklık geliştiren birey sayısı arttıkça bulaş riski azalır.
Bu durumda, aşı bulunmadıkça hastalık ile mücadelemiz devam edecek. Bu nedenle gevşemeden, yeni normallerimiz ile yaşamaya devam edelim. Uyarıları, önlemleri dikkate alarak hayatımıza devam edelim.
https://www.habergazetesi.com.tr/haber/5726729/doc-dr-ozgur-kemal-koronavirus-covid19-ne-zaman-biter